25 Ekim 2010 Pazartesi

Alacaranlık Serisi Özel Set (4 Kitap)



Kitabın Tanıtımı

Üç şeyden emindim. Birincisi Edward bir vampirdi. İkincisi, ne kadar baskın olduğunu bilemesem de onun bu vampir yanı kanıma susamıştı. Üçüncüsü ise, koşulsuz ve geri dönülemez bir şekilde ona aşık olmuştum.

Isabella Swan Washington'ın, yağmurun hiç dinmediği küçük kasabası Forks'a taşınır. Bu şimdiye kadar aldığı en sıkıcı karar gibi görünmektedir. Fakat gizemli ve çekici Edward'la tanışması hayatını heyecanlı ve tüyler ürpertici bir hâle sokar. Edward şimdiye kadar, içinde yaşadığı küçük toplulukta vampir kimliğini saklayabilmiştir. Ancak artık kimse güvende değildir, özellikle Edward'ın en çok değer verdiği insan olan Isabella... İki sevgili kendilerini tutku ve tehlike arasında dengede duran bir bıçağın en keskin noktasında bulur.


Alacakaranlık içgüdülerimize meydan okumakla tutkularımızı tatmin etme boyun isteği arasındaki çatışmayı sorgulayan etkileyici bir kitap



































Bu kitapları ne zamandır istiyordum. Dolaşmaya çıktığımız zaman bir kitap sergisine rastladık şöyle bir bakalım derken bu kitaplara rastladım o kadar çok sevindimki çok sevdiği oyuncağı kaybedip tekrar bulmuş bir çocuk gibiydim desem yeridir yani... Kitapların üzerinde fiyatları vardı ama her kitabın %20 indirimi de vardı. Hesaplattık 35 TL tuttu, net.teki set fiyatından çok çok iyi bir fiyattı bu; alsam mı almasam mı derken parasını ödemiş kitapçıdan çıkmıştık bile... Tam bilemiyorum ama seri 4 kitapla sınırlı değil sanırım 5. ve 6. kitapla ilgili net.te farklı açıklamalar var, onlarıda bulursam almak istiyorum. Bazı yerde 10 kitaplık olduğu bile yazıyor.

Aslında serinin filme uyarlanmış olan 3 bölümü izlemiştim ama yinede okumanın keyfi bir başka oluyor. Şimdi ilk kitap olan alacakaranlık adlı kitabı bitirdim seyrettiğim filmiyle aynı olan ve farklı olan yerlerini karşılaştırıyorum. Zaten yaralı ceylan gibi etrafta dolaştığım için kimse bana iş yaptırmıyor bende bu fırsattan istifade ederek ilk kitabımı bitirmiş durumdayım. Bu arada biopsi sonucum temiz çıktı bu perşembe de dikişlerim alınıyor ertesi günde evime geri dönerim sanırım...


Kitabı almayı düşünenler buradaki yorumlara bakarak fikir edinebilirler.
Ama bence okunması gereken kitaplar arasında yer alıyor. Okurken bile zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum bazen çocuklar araya giriyor kendimi en heyecanlı yerde reklamlara girmiş filmi seyreder gibi hissediyorum... :)))

23 Ekim 2010 Cumartesi

Yüzüklerinizi Fularınızı Sabitlemek için Kullanın

Parmaklarınıza taktığınız yüzüğü amacı dışında nerelerde kullanabiliriz?
Mesala ben fularlarımı boynumda sabitlemek için kullanıyorum :))



Aslında üstteki ve altaki fular değil annemin gençliğinden kalma eşarpları, sandığı açtığı zaman kapmıştım dokusu ve renkleri çok hoşuma gittiği için fular olarak boynuma dolarım ben bunları dedim. Ama yukarıda ilk fotoğrafta olduğu gibi kenarları açık kalınca üzerimden montumu çıkardığım zaman hep kayma yapıyordu ilk önce broş kullanırım dedim ama kumaşın dokusunu bozar diye vazgeçtim. Kenarda kalan iki parçayı birleştirip yüzüğü geçirdim yüzük düşmesin diye de altına düğüm attım, böylece fular boynumdan kayıp şekli bozulmuyor hemde daha estetik bir görünümü oluyor.

Kıyafetime göre fular takıyorum, takılarımın rengine göre de fulara yüzük takıyorum. Görenler yüzük olduğunu söylemeden de anlamıyorlar zaten, herkes bu farklı broşları bu kadar çok nereden bulduğumu soruyor :))

Bu ise annemin fuları hiç kullanmamış... Bunun da eşarplar gibi 30 senelik mazisi var anlayacağınız, sandık beklemekten bıkmış garibim artık benim boynumda yeni dünyayı tanımak için bakınıyor...

Sizde benim gibi fularlarınızın kaymasından şikayetçi iseniz yüzük tekniğini kullanın derim...
Ve birde böyle kare şeklindeki fularlarınızın kaynasını nasıl önlüyorsunuz tekniğinizi paylaşırsanız sevinirim...

20 Ekim 2010 Çarşamba

Sağlık Problemim de Son Durum ve Teşekkür Yazısı...

Geçmiş olsun dilekleri için bloğuma yorum yapan, mail gönderen, telefon eden herkese çok çok teşekkür ediyorum. Sağlık durumun şuan için iyi gidiyor, dün ufak bir ameliyat geçiçerek problemli bölgenin tamamını aldılar ve patolojiye gönderdiler. Cuma günü sonuç çıkacakmış doktorlar içiniz rahat olsun görüntüsünde bir problem yok dediler ama insan temiz sonucunu görmeden içi rahat olmuyor tabi...

10 gün daha İstanbul'dayım 29 ekimde dikişlerim alınacak. Ben sağlık problemim için GOP hastanesine başvuru yapmıştım. Burada benimle ilgilenen
Dermatoloji- Uz. Dr. Filiz Altıoğlu Çiğ'e, cilt problemimi danışıp gün içinde geri dönen Ankara'da ki hocası Prof.Dr. Rana Anadolu'ya ve ilk başvuru yaptığım bölümün Dr.larından biri olup ameliyatımı gerçekleştirerek bizi bilgilendiren Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahı Op. Dr. Fatih Kabakaş'a çok çok teşekkür ediyorum...

Ben GOP hastanesinden ve beni muayene eden doktorlardan çok çok memnun kaldım. Şimdiye kadar gittiğim hastaneler de hastasıyla bu kadar çok ilgilenen doktorlarla karşılaşmamıştım haliyle bu beni hem şaşırttı hem mutlu etti... Hastanenin diğer doktorları da eminim bu kadar ilgili davranıyordur. Kısacası ben çok memnun kaldım ve bu hastaneyi gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum...

Allah kimseye dermansız dert vermesin diyorum ve sağlıklı günler hatta yıllar diliyorum...

18 Ekim 2010 Pazartesi

Parfümünüzü Boynunuzda Taşıyın

Eee hep çanta içinde taşıyacak değiliz ya birazda boynumuzda taşıyalım değil mi :))
Bana göre değişik bir çalışma olmuş, ben çok beğendim. Gerçi bu kolyeyi yapmak için parfüm şişesinin taşıyabilecek kadar küçük olması gerekiyor yada açık parfüm alıp böyle küçük bir şişeye koydurmak gerek. Yapım aşamaları burada anlatılmış gayet basit bir çalışma.
Yapılışını görmek için buraya bakabilirsiniz...

16 Ekim 2010 Cumartesi

İki Esir / Lajos Zilahy --- Kitap Özeti

Harp dolayısı ile ayrılan mesut karı koca... Bundan sonra hayatlarına karışan erkek ve kadınlar... Zaman ve mesafe aşkı öldürebilir mi?


Kitabın tanıtım bölümünde sadece bu kadar yazayordu bu yazı bile adını hiç bilmediğim duymadığım bu kitabı almama yetti. Tabi fiyatının çok çookk uygun olması da "alıp oku beni" diyordu, sadece 5 tl... Peki neden bu kadar uygun? Efendim Gelibolu'da Serap Kitap evi diye bir kitapçı var iki katlı üst katında 2. el kitaplar satılıyor ben bu kitabı oradan aldım hatta son zamanlarda aldığım kitapların çoğu oradan ve 2. el diyebilirim.


Bu kitapta 1976 yılında basılmış, karton kapaklı ve eski kitap kokusu vardır bilirmisiniz benim için mis gibi kokar ve bu kitapta öyle kokuyor. Her açtığımda ilk önce kitabın kokusu sonra romanın heyecanı sarıyor insanı... Birde kitap ayracına gerek yok sayfada nerede kaldığını işaretlemek için kendi ayracı bulunuyor...
Bu kadar yeter özete geç diyebilirsiniz hemen geçiyorum şimdi :))


Kitap buram buram aşk kokuyor benim gibi duygusal insanların okuyabileceği tarzda yani Peter adındaki delikanlı ve Miette adındaki genç kızın aşkını anlatıyor. İlk önce tanışıyorlar sonra Peter.in sevgili olma çabaları ve en sonunda sevgili olup evleniyorlar ama daha birkaç aylık yeni evliyken 1. dünya savaşı çıkıyor. Ve Peter her erkek gibi orduya yazılıp savaşa katılıyor ilk önce birbirlerine devamlı mektup yazıyorlar sonra Peter esir düşüyor ve ülkesi Macaristan'dan çok çok uzak olan Sibirya köylerinden birine götürülürek esir düşüyor. Devamlı güzel karısını ve savaşın bittiği günü düşüyor bir arada kaçmayı planlıyor ama bu istediğini bir türlü gerçekleştiremiyor. Bu esir düştüğü günlerde ise kitapta devamlı Peter ve Miette.in kendi hayatlarından kesitler var, kimlerle tanışmışlar hayatları nasıl devam ediyor onu anlatıyor.

Peter karısına kavuşma arzusu ile kaçıyor ama yakanalıp geri getiriliyor. Miette çok güzel olduğu için ona karşı zaaf duyanların duygularıyla boğuşuyor Peter ise sürekli karısını ve onu aldatıp aldatmadığını düşünüyor. Ve bu düşüncesi bir gün gerçekleşiyor... Miette ayrılağa bu kadar fazla dayanamıyor ve kendini çok sevdiğini söyleyen birinin metresi olup çıkıyor... (Vay hain kadın!) Aşklarını hep gizli yaşıyorlar ve kocası birgün geri döndüğünde yine ona sadık bir kadın olarak kalacağını düşünüyor. Hayatı böyle devam ediyor Peter ise esir kaldığı köyün kilisesinde Zinaçka isimli bir kadın ile tanışıp onunla arkadaşlık kuruyor, ilk önceleri sadece arkadaşlar ama bu arkadaşlık eşinden ayrı düşmüş biri için ne kadar sürebilir... Savaş nedeni ile bütün postalar durmuş ve yeri geliyor mektuplar ellerine 1.5 sene sonra ulaşıyor bu kadar birbirinden uzak olan ve bağı kopuk insanların bir şekilde yaşama tutunması lazım. (Çok olaylar gelişiyor çook)

Ve 7 sene sonunda savaş bitiyor esirler evlerine doğru yol alıyor ama şu varki herkesin bavullarını hazırlayıp gideceği gün Peter hastalanıyor ve hastaneye yatırılmak zorunda kalıyor. Ve hastalanmadan önce Peter.e bir mektup gelmiştir bu mektupta sevgili karısının onu aldattığını ve adres bilgilerine varana kadar gelen mektubu okumaktatır. Bu dakikadan sonra Peter.i birçok düşünce kaplıyor acaba geri dönse mi yoksa burada tanığıdı ve onu çok seven Zinaçka ile kalıp evlense mi? ...

Evet... Buraya kadar anlatıyorum zaten anlatımın da kötüdür ya neyse...
Peter acaba hastalıktan kurtulup yaşıyor mu?
Yaşıyorsa karısına mı döndü yoksa onu çok seven Zinaçka'nın yanına mı gitti...
Miette'ye ne oldu?

Bütün bu sorunların cevabını merak edenler kitabı alıp okumalıdır diyorum...

Sağlık Sorunları Nedeniyle 1 Hafta Kadar Yokum


Bugün sağlık sorunları nedeniyle İstanbul'a gidiyorum. Çenemdeki ben.den ufak bir parça alınıp biopsi yapılacak sanırım, tam olarak bende bilemiyorum, doğrusunu dr. gidince öğrenmiş olacağım. Umarım her hangi bir aksilik çıkmaz... İnsan sonucunu bilmediği şeyden daha fazla korkuyor.

Neyse karamsar moda girmeyeyim diyerek (aslında daha fazla şey yazmak istiyorum) 1 hafta kadar bloğuma uğrayamayacağımı yazmak istedim. Ama yazın olduğu gibi boş kalmasın diyerek otomatik yayınlanacak üç tane post hazırladım. Konuların hepsinin saatini 10:00 olarak şekilde yayınladım. Bugün için kitap özeti, ayın 18.inde basit kolye yapımı ve 23.inde fularlarla ilgili yazı... Arada İstanbul'dayken net.e girip ses veririm :))

Şimdilik benden bu kadar 1 saat sonra yola çıkmış olacağız...
Herkese güzel ve sağlıklı günler diliyorum...

14 Ekim 2010 Perşembe

Çocuk Patiği ve Kalıbı

Bu patikleri geçen kış kızım için dikip bloğumda yayınlamıştım ama artık ayağına küçük geldikleri için tekrar yapmaya karar verdim ama kalıbını kaybetmişim çok şükür kalıbı aldığım linki bloğuma eklemişim ki yenisini çıkarma fırsatım olacak. Kış geldiği için sizde yapmak isterseniz diye tekrar konuyu güncelleyip hatırlatmak istedim.
Kızım için kullandığım kalıp burada... Kalıbı ayak ölçüsüne göre yapmak istersenizde buradaki çizelgeden faydalanabilirsiniz...



Benim linkini verdiğim patik kalıbı ile yapılmış şirin bir patik daha üsttelik üzerinde küçük bir led lamba yerleştirmişler. Yapım aşamalarıda verilmiş görmek için buraya bakabilirsiniz...



Birde birkaç patik modeline daha baktım... Eğer keçeden böyle bot tarzı model çalışmak isterseniz kalıbını buradan bulabilirsiz.




Bu keçe patiğin ise yapım aşamaları var, kalıbını bulamadım ama bakarak çıkarabilir derseniz o zaman buraya göz atın derim.

13 Ekim 2010 Çarşamba

Aplike Peri Kızı Taslağı


Geçen gün boyama kitaplarından bulduğum bu peri kızını duvar panosu yapmak istediğimden bahsetmiştim ufak ufak çalışmalara başladım. Elimde ne malzeme varsa onları kullanıyorum ten renginde kumaşım olmadığı için polar parçasından yardım aldım, sanırım bu gibi işler için biraz keçe almam lazım ama buralarda bulabilirmiyim hiç bilmiyorum. Saçları için iplik kullanmaya karar verdim ama nasıl yapıştırabilirim onu hiç düşünmedim belki çift taraflı bant kullanırım yada kumaş yapıştırıcısı! Boyutu ne büyük ne küçük zaten yanına koyduğum siyah iplikli bobinden de anlaşılıyordur. Şimdilik bu kadar bakalım ne zaman bitecek....

12 Ekim 2010 Salı

Artmodel Dekorasyon


http://gulininpenceresi.blogspot.com/ o kadar güzel bir kampanya yayınlamış ki bende katılmak istedim. Türkiye'nin dekorasyon markası Artmodel dekorasyon ürünlerinden 4 kişiye çok güzel hediyeleri var, hediyeleri merak edenler ve katılmak isteyen herkes buraya zıplayıp şartları yerine getirmek zorunda, son katılım 12/ kasım / 2010 ...

Ben kampanyaya katılmaya gidiyorum, buna hayır diyemedim :))



Basit Saç Tokası

Çiçeğin altındaki tokayı üzerine çiçek yapmam için bir arkadaşım vermişti, daha önce yaptığım tokayı kızı çok beğenince kendi tokalarından birini göndermiş ve aynısından yapmamı istemiş. Bende aynı tokadan bir tane daha çalıştım ama bu sefer orta yerine düğme yerine dantel kullanarak kapattım tokaya göre çiçek biraz küçük kalınca hemen iki yaprak imdadıma yetişti. Bu sene de saçta aksesuarlar çok moda kocaman kocaman 10 mt uzaktan çakan aksesuarlardan bol bol almak lazım yada elden geliyorsa yapmak lazım :))

10 Ekim 2010 Pazar

Boyama Kitabındaki Çizimlerle Aplike Yapın

Kızımın düz tişörtlerini süslemek için aplike modelleri arıyordum, sonra geçen gün kızımla boyama yaparken kitaptaki çizimlerin ne kadar basit olduğunu ve bunların kalıplarını çıkararak aplike yapabileceğimi düşündüm. Aplike ile uğraşmadığım için şimdiye kadar hiç aplike modelleri biriktirmedim net.ten baktığımda ise hep aynı modeller vardı bende "boyama kitabı" yazısını arattırarak çizimlere baktım benim gibi yeni başlayanlar içinde birkaç basit model seçtim.







Bu peri kızı ise çok hoşuma gitti bundan kendime duvar panosu yapmayı düşünüyorum düz kumaş üzerine sadece kenarlarından işleme yapabilirim yada renkli kumaş kullanabilirim şimdilik buda yapılacaklar listesine girdi bakalım ne zaman hayat bulacak...

Aplike ile uğraşıyorsanız ve farklı modeller yapmak istiyorsanız boyama kitaplarına bakabilirsiniz, buraya eklediğim modellerin hepsini de net.ten aldım, sizde kendi zevkinize göre ve hayal güzünüzü kullanarak yaratıcılığınızı gösterebilirsiniz.

9 Ekim 2010 Cumartesi

Elma Çayı

Bu çayı genelde metobolizmayı hızlandırdığı için yapıyorum ama artık kış geldiğine göre içine çeşitli baharatlar ekleyip damak zevkime göre geliştiriyoum. Daha önce başka bir yerden almıştım tarifini, şimdi hatırlamıyorum linki ama aynı tarif burada da var.

Ben kendi kullandığım tarifi sizlerle paylaşmak istiyorum.
2 adet elma
1 limon
1 çubuk tarçın
1 şeker kaşığı tane karabiber
4-5 adet karanfil
2 lt su
Normalde içine bunları ekliyorum ama bu sefer içine evde bulunan
Meyan kökü ve
Zencefil kökünden de ekledim.
Hepsini düdüklü tencereye koyup 15 dk kadar kaynatıyorum zaten kokusu çıkınca anlaşılıyor. Süzüp termosa koyuyorum ve gün boyunca içiyorum. Ben çayı sade olarak içiyorum ama isteyen içine bal, şeker yada tatlırıcı ekleyerekte içebilir.

Çayın içinde bulunanların faydalarını da kısaca geçelim.
(Hepsinin kaynak linki başlıklarında bulunmaktadır.)

Elma:Elma besin değeri dışında nefes darlığı ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisi vardır. Vücuttan toksinlerin atılmasına yardımı olur, lifli olduğu için bağırsakları temizler, karaciğerinden şikayet edenler, romatizmalılar ve hatta şeker hastaları bile elmadan faydalanabilirler. Elma yatıştırıcı, uyku vericidir, başağrılarına iyi gelir. Taze elma suyu cilde sürüldüğünde dokuları sağlamlaştırır ve teni güzelleştirir.

Limon:Limon, zengin C vitamini içeriğiyle iskorbüt hastalığını önler ve iyileştirir: Bu etkisinden yararlanmak için diyete bolca limon suyu katılır.
Gene yüksek C vitamini oranı sayesinde birdenbire yükselen tansiyonun düşürülmesine yardıma olur: Bunun için yarım limon meyvesi bir bardak suyun içine
sıkılır ve bu su içilir.
Limon, içerdiği antioksidan maddelerle bedenin kansere yakalanma rizikosunu azaltır.
İdrar söktürücüdür. İdrar yollarını temizler. Bu etkisinden yararlanmak için her şekliyle bolca limon suyu alınması yeterli olur.

Tarçın: Tarçın ferahlık verir ve iştah açar. El ve ayaklardaki titremeleri ve damar tıkanıklığını önler. Mide rahatsızlıklarına ve karın ağrılarına iyi gelir. Bağırsak kurtlarının dökülmesine ve bağırsak iltihaplarının iyileşmesine yardımcı olur. Cinsel isteği arttırır. Gaz söktürücüdür. Kötü kokuları, öksürüğü ve ishali keser. Vücut direncini arttırır. Soğuk algınlığı ve nezleye karşı yararlıdır. Kan Şekerini dengeleyen Tarçın, şeker hastaları için çok faydalıdır.

Karabiber:Yağlı ve hamurlu besinlerin sindirilmesini kolaylaştırır.İştah açar.Bağırsaklarda ki zararlı mikropları öldürür.Damar sertliği,romatizma ve üre gibi hastalıkları olanlar yemelidir.

Karanfil: İstifrağı ve ishali giderir.
- yemek veya bal suyuyla içmek kalbe kuvvet verir.
- Ciğeri de sağlamlaştırır.
- Yemeği hazmettirir.
- Mide bulanmasını ve kusmağı giderir.
- İştah açıcıdır.
- Mideye, başa ve sair azaya kuvvet verir.
- İshali teskin eder.
- Soğuktan olan bütün hastalıklara faydalıdır.
- Tamlaya, sinir bozulmasına, aza (el titremesi, ayak titremesi vs.) titremesine, çok uyuyana, aza (el uyuşması, ayak uyuşması) uyuşmasına iyidir.
- Nezleyi izale eder.
- Göze kuvvet verir.

Meyan kökü :Bağışıklık sistemini sürekli güçlü tuttuğu için tüm hastalıklara karşı etkin koruma sağlamaktadır. Bu durum tıbben kanıtlanmıştır.Yılda iki aylık bir meyan kürü sizi gripten kanser türlerine kadar korumaya büyük ölçüde yardımcı olur.Hem organik, hem zararsız bir doğal ilaçtır. Mikro dolaşımı temizleyip hızlandırıcı etkileri tespit edildiği için, başta beyinsel sorunlar olmak üzere tüm damar tıkanıklıklarında olağan üstü tedavi edici etkileri görülmektedir. Faydaları anlatmakla bitmiyor merak eden için Devamı...

Zenzefil Kökü
  • İştah açıcıdır,
  • Antiseptik özelliği kanın temiz kalmasını sağlar,
  • Mideyi düzenler,
  • Mide bulantılarını giderir,
  • Mide ağrılarında ve hazımsızlıkta iyi bir seçimdir,
  • Bağırsaklarda biriken ve atılamayan gazların kolaylıkla atılmasını sağlar(colic),
  • Solunum yollarını açar,
  • kanın yapısını daha akışkan hale getirir(ki bu kalbin daha rahat çalışmaı demektir)
  • Vücutta sıcaklık ve terleme meydana getirir.
  • Zencefil gerçekten iyi bir anti oksidandır(oksitleri temizler dışarıya atılmasına yardımcı olur)
  • Kalp ritminin düzene girmesini sağlar,
  • özellikle romatizmal rahatsızlıklarda bin yıllardır kullanılmaktadır.
  • Baş ağrılarını gideici özelliği vardır,
  • Uykuyu rahatlatır,
  • Kandaki kollesterolu diğer bir çok bitkiye nazaran daha fazla oranda düşürür,


  • Görüldüğü gibi bu çay bana göre tam bi sağlık deposu, bütün baharatlar 1 TL.lik alınca yeteri kadar idare ediyor. Çok fazla kahve içtiğim için artık 2 günde bir bu çaydan yapıyorum. Kafein yükleyip duruyorum vücuduma artık faydalı birşeyler girsin dimi :))
    ...Herkese sağlıklı günler dilerim...

    8 Ekim 2010 Cuma

    Maxi Elbise

    Bu elbiseyi giyim kursuna giderken dikmiştim, sanırım dikişi en kolay elbise modellerinden diyebilirim. Geçen gün yazlıkları kaldırırkan gördüm, koca yaz geçti bir defa giymek kısmet olmadı. Elbisenin iki tarafını birleştirince sadece göğüs bölümüne lastikli ip geçmek yeterli... Ben burda dergisinden aldım kalıbını ama pratik olarakta kalıp biçilebilir.
    Elbiseye sağdaki fotoğraftaki gibi uygun renklerde obi kemer yapmayı düşünüyorum ama sade halide hoşuma gidiyor.

    Sizce bu elbiseye kemer çalışayım mı yoksa kemersiz mi kullanayım?

    5 Ekim 2010 Salı

    Esty Boleroları

    Esty'deki bolerolar çok hoşuma gidiyor.
    Gözüme kestirdiğim birkaç modeli sizlerlede paylaşmak istiyorum yapılacaklar listeme bunlarıda ekliyorum ama sanırım seneye yaza girerken ancak uygulamaya koyarım.
    Tabi birde kendime uygun bir kalıp çıkarmam lazım süslemesi ise zevke kalıyor.










    Birde aksesuar amaçlı kullanılan bolerolar var çakma bolero diyorum ben onlara...
    Yapımı üstteki bolerolardan daha kolay görünüyor.
    Dikdörtgen şeklinde yapıp arkadan kurdela tarzı iplerle bağlanıyor.
    Bluzlerin yada kabanların üzerine aksesuar amaçlı takılabilir diye düşünüyorum.










    Ve tabiki kaynak verilmeden olmaz dimi...
    Tüm bolero modellerine bakmak için buradan ulaşabilirsiniz.

    3 Ekim 2010 Pazar

    Spor Çanta (Geri dönüşüm)

    Kullanılmayan spor pantalondan ne olabilirdi tabi ki bir spor çanta :))
    Paçaları istediğim büyüklükte kestim, arka cepleri kesip çantanın ön tarafına monte ettim, kemer köprülerinide belki birşeyler asarım diyerek iki cebin ortasına ve yanına yerleştirerek diktim.
    Astarına karşılıklı dikdörtgen şeklinde cepler hazırlayıp bölmelere ayırdım, çocuklu olunca hem çantanızın büyük olması lazım hemde bolca cebi olması lazım.
    Eskimiş olan spor çantamın ayarlanabilir omuz askısınıda çıkarıp yeni çantama monte ettim ve fermuarıda unutmadım tabi ki...



    Buda çantanın iç bölmeleri, küçüklü büyüklü 5 adet bölmesi oldu belli olsun diye içine ne bulursam teptim umarım anlaşılabiliyordur.



    Çantanın sol taraftaki cebin üzerinde çamaşır suyu lekesi vardı onuda bir fiyonk yaparak kapattım.
    Benim için büyük ve kullanışlı bir çanta oldu... Geri kalan ceplerden ise daha önce burada yaptığım gibi ufak bir çanta yapmayı düşünüyorum...

    Dünde çantamı takıp salına salına pazarda gezdim. Aldıklarımın bazılarını içine yerleştirdim baya bir eşya sığdırdım içine bu sene artık bu çantayı kullanırım.