29 Ağustos 2011 Pazartesi

25 Ağustos 2011 Perşembe

Şort Tulum

 Son zamanlarda hiç dikişle uğraşmadım neredeyse bütün yaz makinam bozuktu diyebilirim. Tamirden gelince de öylece bir köşede bekledi garibim. Daha sonra ayarlarını denemek için dergilerden yukarıda ki  basit modeli seçtim kendime. Modeli seçtim seçmesine de kumaşı ince penye seçince dikimde biraz zorladı beni. İlk önce makinama penye iğnesi taktım daha sonra dikiş uzunluğunu ayarladım.
Kalıbı çıkardım, kumaşı biçtim hımm biraz kısa gibi dedim. Neyse dikelim bakalım neye benzeyecek diyerek devam ettim. Beline beni uğraştırmasın diye lastik çektim. Ama boyu çok kısa geldi ya, bende şimdilik paça uçlarını bıraktım ne yapmam gerektiğine karar veremedim. Kıvırıp diksem mi, yoksa kalın bir biye geçip biraz boyunu uzatsam mı, yoksa ucuna başka birşey diksem mi? Hala düşünme aşamasındayım. Çok kısa durdu çok, artık bunu ancak denize giderken giyebilirim o da seneye kaldı gibi...
 
Kalıp:
Burda dergisi
7/2011 

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Göz Bazınızı Kendiniz Yapın (Video)



Bu hatunu seviyorum... İçten samimi kıpır kıpır bir konuşması var. Makyaj tekniklerine bakarken karşılaşmıştım videolarına hepsini izledim. Çok güzel makyajlar yapıyor, sadece makyaj yapmakla da kalmıyor ürünleri nasıl seçmemiz gerektiğini nasıl kullanmamız gerektiğini, yaptığımız makyaj hatalarını ve buna benzer birçok konuyu anlatıyor.

Neyse lafı fazla uzatmayalım bu videosunda göz farı için baz nasıl hazırlanır onu anlatıyor. Bende biten eski göz kremimin kutusunu bulayım bu bazı hazırlamak istiyorum.

Alo! Facebook'tan Arıyorum…





Dünyada ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Rocco ve Turkcell, Facebook’ta cep telefonu üzerinden iletişimi başlattı. Rocco Sıkısakız için Turkcell altyapısı ile hazırlanan “Facebook’tan cep telefonu ile arama yapma servisi”ne sadece telefon numaranızı vererek dahil olabiliyorsunuz. Linke tıklayıp http://www.facebook.com/roccoloji kaydınızı tamamladıktan sonra uygulamaya kayıt olan herkesle Rocco’nun hediye ettiği 30 dakikayı kullanarak konuşabiliyorsunuz. Nasıl mı? İşte videosu...

Üyelerin telefon numaraları görünmediği için hem eğlenceli hem de çok güvenli olan Rocconnect Tıkla Konuş ile bedava konuşmak için Turkcell abonesi olmanız ve bir Facebook hesabınızın olması yeterli.


Bir bumads advertorial içeriğidir.

21 Ağustos 2011 Pazar

Philips Özel Üetim Epilasyon Seti


En sonunda 11 yıllık emektar epilatörümü terk ettim. Yaşlanmıştı artık ısınınca duruyordu, tüyleri almak yerine kırıyordu. Acaba hangi modeli alsam derken turkey.philips.com'dan bana epilatör ile ilgili bilgi veren mail geldi. Fiyatıda cazip gelince bende almaya karar verdim.

Eski epilasyon makinamın markası Braun. Ondan da çok memnundum ilk çıkan modellerinden biriydi sanırım, geçmiş zaman şimdi hatırlamıyorum ama yıllar geçtikçe o da bozuldu haliyle.

Epilatör setin içinde normal makinanın yanında 2 adet kalem pille çalışan hassas bölgeler için bir epilatörü daha var, özellikle koltuk altları için bence çok uygun.

Makina cımbızları eski makinama göre daha büyük ve bu da tüylerin daha güzel alınmasını sağlıyor. Masaj başlığı yok ama o başlığın çok işe yaradığını da pek söylenemez zaten. Yeni epilatörün ergonomik tutuşu ve üzerindeki desenleri de çok sevdim tam benlik. Umarım bu makina ile de bir 10 yılı devirebilirim.
Birde ışıklı cımbızı var, gerçekten güzel düşünülmüş. Ama cımbızı yeteri kadar güzel değil, kaşları yakalayamıyor arasından kayıveriyor. Yada benim şansıma böyle çıktı, cımbız ucu kapanınca biraz çapraz duruyor, ben düzeltmeye çalıştım ama yine aynı oluyor.

Kısacası:
Kendine epilatör almak yada benim gibi yenilemek isteyenlere şiddetle tavsiye ederim.

Epilatör ile ilgili gerekli bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

20 Ağustos 2011 Cumartesi

2 Mim: Neden blog açtınız & Blogger N'lerini seçiyor !

Sevgili kıyıya vuranlar ve Sessiz teyyare beni mimlemişler, kendilerine teşekkür ediyorum.
Kıyıya vuranlar beni mimleyeli çok oldu ama tatilin girmesi ile birlikte misafir, temizlik, gezi, boya badana derken kendime bile çok az vakit ayırabiliyorum.

Mim konusu: Blog açma hikayeniz... Buralara yolunuz nasıl düştü ve neler hissediyorsunuz bir anlatın bakalım?

Blog açmaya başlamadan önce bende bir blog okuyucusuydum. Blogları gezdikçe hep yeni birşeyler öğreniyordum bu da çok hoşuma gidiyordu. Sonra acaba bende yapabiliriyim diye heveslenmeye başladım, ilk bloğumu 2007 yılında blogcu.com'da açmıştım. Yaklaşık 2 sene orada devam ettim ama sürekli blogla teknik sorunlar yaşayınca daha önceden açtığım bu bloğa transfet ettim kendimi.

Paylaşmayı, insanlarla iletişim kurmayı, yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum ve bu yüzden başaracağıma inanarak bloğumu açmış bulunmaktayım. Misafirliğe gitmiş gibi diğer bloglara girip yazılarını okumayı seviyorum, yazılara yorum yapmayı seviyorum. Aynı şekilde bana uğrayan olunca da çok mutlu oluyorum.

Bilginin her türlüsüne açığım, öğrenmeyi ve bildiğim birşey varsa onu paylaşmayı seviyorum bu yüzden burdayım... Umarım bu blog hevesim daimi olur. Geriye baktığımda bloglara 5 yıldır yazı giriyorum eh bu benim için güzel bir deneyim :))
 =======================================================================
=======================================================================
2. mim Blogger N'lerini seçiyor.

Yazının başlığı " Blogger N'lerini seçiyor ! "şeklinde olmalı.. Bir bütün halinde ilerlemeliyiz. Her kategori için en fazla 3 kişi yazabilirsiniz..  (Sadece bir kategori için 5 tane yazma hakkınız var. Çoğumuzun blog açmasına sebep olan şey, kendimizi anlatmak.) Ekstradan 1 kategori daha ekleyip, seçiminizi yapabilirsiniz. Kategori açarken tercihinizi mümkünse en zeki, en güzel, en akıllı gibi şeylerden yana kullanmayın. Tamam birbirinizi tanıyor olabilirsiniz. Ama burda genel bi seçimden bahsediyoruz ve birbirimizi sadece yazılarımızdan tanıyoruz. Yazılardan yola çıkarak sonuca varabileceğimiz kategoriler olmalı. (Kişileri rencide edecek, küçümseyecek türden kategorilere kesinlikle yer vermeyin.)  Aynı kişiyi birden fazla kategoriye yazabilirsiniz. Mim yazılarınız kesinlikle okunacaktır. Yazılarınız okunduğuna dair yorum bırakılacaktır. Bir gün içerisinde yazılarınıza yorum gelmezse mail atarak haber verirseniz en doğru sonucu elde etmiş oluruz.

Benim N'lerim ise:

En iyi tasarıma sahip blogger;  sessiz teyyare
  En güncel blogger;     Lili bebek, nimostylo  
En meraklı blogger ;   Bilemiyorum, kararsız kaldım  
En çok gezen blogger;   stil direktörü,  üfürükten prenses 
 En çok bilgilendiren blogger;    ChunLi , jojik moda  
En çok kendini anlatan blogger;  Seda Çetin  
En çok eğlendiren blogger;   Bilemiyorum, kararsız kaldım  
En çok yorum yapan; Banuca birşeyler


Hepinize sevgilerimi gönderiyorum...

19 Ağustos 2011 Cuma

Olay Total Effects Gündüz ve Göz Kremi

Olay kremlerin ikisi de hediye geldi. Hediye derken gündüz kremi hergünkampanya.com'un oley zincirine katılmıştım o zincir kazanınca bana da geldi.
Göz kremi ise Oley Türkiye'nin facebook yarışmasından geldi.
Krem gerçekten çok güzel özellikle kokusuna bayıldım. Pudra gibi bir kokusu var, kremlerde ve parfümlerde bu kokuyu çok seviyorum. Zaten kremin rengi de pudra gibi. Krem yoğunluğu tam kıvamında hiç zorlanmadan kolayca yüzünüze uygulayabiliyorsunuz. İçinde 15 faktör güneş korumasıda var, beyaz tenliler hariç ekstra koruyucu kullanmanıza gerek kalmıyor. Cildi yumuşacık yapıyor ve nemlendirmesi de çok güzel gün boyu cildinizde gerginlik hissetmiyorsunuz. Benim yüzümdeki lekelerin renkleri açılmaya başladı sanırım lekelerde de işe yarıyor. 50 ml.
 
Kendi tanımı:
Total Effects 7x nemlendirici krem, çizgi ve kırışıklıkların ötesine geçerek yaşlanmanın 7 işareti ile savaşır.
1-    Kırışıklıkların ve çizgilerin görünümünü gözle görülür oranda azaltmaya yardımcı olur.
2-    Solgun ciltleri, sağlıkla ışıldayan bir görünüme kavuşturur.
3-    Cildinizi fark edilir derecede pürüzsüz bir hale getirmeye yardımcı olur.
4-    Cildinizdeki ton farklılıklarını gözle görülür derecede yok eder.
5-    Gözeneklerin görünümünü azaltır.
6-    Leke ve kılcal damarların görünümünü yok eder.
       7-    Kuru ciltleri yoğun bir şekilde nemlendirir.
 
Göz kreminin gündüz kremine göre kokusu yok, göz çevresini güzel rahatlatıyor. Kremin içinde ışıltılı pigmentler var, ışık yüzünüze yansıyınca bu pigmentler cildin daha ışıltılı ve sağlıklı görünmesini sağlıyor. Sabahları erken yada geç kalktığım zaman gözlerimde şişlikler oluyor bu krem gerçentende benim şişliklerimde işe yarıyor.Hafiftende mimik kırışıklıklarım vardı sanki biraz azaldı gibi ama bakalım daha düzenli kullanmam gerek. Göz altı jellerine göre ben, göz çevresi kremlerini daha çok seviyorum. 15ml.

Şu kremlerin içine küçük spatulalar koymaları lazım, kremi alırken tırnaklarımın içine girince sinir oluyorum. Buradan yetkililere sesleniyorum kremin alım kolaylığını sağlamak için küçücük bir spatula istiyorum.

 Kendi tanımı:
Olay Total Effects 7x Göz Bakım Kremi, göz çevrenizde oluşan yaşlanmanın 7 işaretiyle savaşır ve göz çevrenize ışıltılı bir görünüm kazandırır.

1-    Solgun cildi, ışıldayan bir görünüme kavuşturur.
2-    Cildinizdeki ton farklılıklarını gözle görülür şekilde yok eder.
3-    Siyah halkaların görünümünü azaltır.
4-    Kırışıklıkların ve ince çizgilerin görünümünü gözle görülür oranda azaltır.
5-    Kuru ciltleri yoğun bir şekilde nemlendirir.
6-    Cildinizi fark edilir derecede pürüzsüz bir hale getirir.
       7-    Göz çevresinde oluşan şişlikleri minimuma indirir.
  

Kısacası ben bu kremleri sevdim, bana herhangi bir alerji, kaşıntı yada döküntü yapmadı. Merak adip alıp kullanmak isteyenlere tavsiye ederim. Bende şimdi gece kremini merak ediyorum, keşke gece kremi de hediye gelse ne kadar güzel olurdu :)))

18 Ağustos 2011 Perşembe

2 Ayda 42 Şehit!


2 ayda 42 şehit!
 Sözün bittiği yerdeyiz, ne desek bu ailelerin acısını hafifletmeye yetmez.
Bütün şehitlerimizin mekanı cennet, ruhları şad olsun...


14 Ağustos 2011 Pazar

Esra Ceyda Kardeşler Yardım Fonu Oluşturdu


Reklamlardan ve sosyal medyadan renkli kişilikleri ile tanıdığımız Esra ve Ceyda kardeşler (nam-ı diğer Cicişler), bu sefer partilerin değişmeyen cipsi Ruffles’ın yeni çıkardığı Burger King tadındaki ürünü için kamera karşısına geçti. Çılgın bir parti ve koşturmaca içinde başlayan hikaye bizi bazı seçim ve yollara sürüklüyor. Senaryo gereği yanımızda para olmadığından otostop çekmeye başlıyoruz ve kendimizi birden Esra ile Ceyda’nın otomobilinde yardım isteyen bir otostopçu olarak buluyoruz… İşte Esra ve Ceyda’nın gençlere yardım ettiği enteresan hikayenin en ilginç bölümü aşağıda, seçimleri yaparak hikayenin devamını izleyebilirsiniz…

İşin en eğlenceli kısmı, Esra ve Ceyda kardeşler ile konuşabiliyor olmamız… Cep telefonumuzu verdiğimiz anda Esra ve Ceyda kardeşler bizi arıyorlar ve şanslıysak yardım etmek için cebimize 60 dakika ve 100 mb internet paketi yolluyorlar.

Ayrıca numarayı geri aradığımızda Esra ile Ceyda’nın komik ve bir o kadar enteresan muhabbetlerini dinliyoruz. Üstelik her aramada başka bir muhabbet çıkması da ayrı bir güzellik olmuş…

Benden de size bir kolaylık: Oyuna en kestirmeden bu linkten ulaşabilirsiniz http://www.facebook.com/rufflesturkiye


Bir bumads advertorial içeriğidir.

12 Ağustos 2011 Cuma

Kondisyon Bisikleti Aldım

2009 kasım ayında acaba kondisyon bisikleti alsam mı diye size sorup nasıl birşey almalıyım diye size danışmıştım. Alsam mı, almasam mı derken zaman ne çabuk geçip gitmiş. Şimdi 2011 yılını deviriyoruz ve ben size bu soruyu size sorduktan 1,5 yıl sonra almışım bu bisikleti. Bir insan bu kadar düşünür mü evet düşünürmüş :))

Bisikletimi indirimli olarak hepsiburada.com.dan aldım. 3 hafta içinde zor tedarik ettiler. Ben 3 hafta boyunca bekledim geçen gün İstanbul'a gittiğim zamanda sitenin takip bölümünde kargoya verildiğini öğrendim. Ben evde olmadan gelirse birilerine teslim etsinler diye kargo şirketi ile görüştüm onlar da illa benim almam gerektiğini söyleyerek olmaz dediler. Ne zaman elime ulaşır dediğimde ise pazartesi dediler ama 3 gün önceden kargo gelmiş ve eşimin abisine teslim etmişler. Ben o kadar kargo şirketleri aradım görüştüm illa size teslim etmeliyiz evde olmanız gerek dediler erkenden geldik ama başkasına çoktan teslim etmişler bile. Hani bana teslim etmeleri şarttı ille evde olmam gerekirdi, ya eşimin abisine değilde tanımadım başka birine teslim etselerdi, ay sinir ettiler beni. Zaten sitenin tedarik sürecini 3 hafta beklemişim, tam tatile çıkmışım kargoyu göndermişler birde bu iş... Bu sıcaklarda deli ettiler beni...

Neyse öyle yada böyle kavuştum bisikletime...

Bu arada bloğuma girmekte ve resim yüklemede sorun yaşıyorum. Blog problemleri hala devam ediyor mu, yoksa benim net bağlantımdan mı kaynaklanıyor?