27 Ocak 2010 Çarşamba

3 Boyutlu Kelebek ve Küçük Çanta

Yuvarlak bir motif örüyorsunuz, sonra 1 karış kadarda zincir çekiyorsunuz.
Ördüğünüz bu motifi ikiye katlıyorsunuz ve 3 boyutlu kelebeğiniz oluyor...
Bu kelebeği toka olarak yapmışlar, belki kızıma yaparım diye örneklik çıkardım ama benim kızımın saçlarıda kısa yapsam takamam ki, uzamasını beklemeliyim.
Kelebeğin şemasını buradan aldım, yapmak isteyen olursa inceleyebilir.
Bu kelebekle ilgili renkli planlarım var, bakalım nasıl birşey olacak...



Birde bu çanta...
Kursta herkesin çok hoşuna gitti, bizde birkaç tanesini aradan çıkarıverdik.
Daha önce bu yazımda ne olduğunu yazmıştım, bilen bilir gerçi...
Bu çantayı İclal Abla ile birlikte yaptık, kalıbı ben hazırladım, süs dikişlerini o yaptı, benim makinamın böyle süs dikişleri yok maalesef... Kumaş yine ona ait. Buradan ona da teşekkür ederim. Bende hemen diğer çantam ile değiştirip bunu kullanmaya başladım bile.
Biz bu çantalardan yakında seri üretime geçeriz diyorum... He he...



26 Ocak 2010 Salı

Keten Bolero ve İşleme örneği

Bu boleroyu kızıma yaptım, aslında deneme amaçlı olarak yaptım.
Büyüğünü kendime yapmak istiyorum da...



Kalıbını burdanın 2009/09 nolu sayısından çıkardım. Orada kuzu postundan tek kat olarak çalışmışlar. Ben keteni iki kat olarak çalıştım, yani astar bölümünüde ketenden çalıştım.
Önüne bağcık yapmak istemedim çünkü kızım her seferinde kendi çözmeye çalıştığı için düğüm oluyor, biz çözene kadarda benim sinirlerim zıplıyor. Bağcık yapmadığım için 2 tane gül yaptım biraz süslü olsun dedim :))

Aşağıdaki işlemeyi ise sağolsun yeğenim yaptı. Elbise çok sade olduğu için biraz hareket katalım dedik. Kafasına göre çizip şekillendirdi. Ebruli çiçekleri ise kurs hocamız yaptı, onunda ellerine sağlık. Elbiseyi daha bitiremedim. Ondan o işe zıpladığım için hala fazlalıkları kesilmeyi, eteğinin basılması ve tekrar yıkanması gerek.


Bende ondan özenip küçük bir işleme yapayım dedim. net.ten biraz işleme tekniklerine bakıp yukarıdaki meleği işledim. Onuda lavanta torbası olarak kullanmayı düşünüyorum.

25 Ocak 2010 Pazartesi

Mim... Hakkımdaki 7 Şey...



Sevgili Atölye kedi beni mimlemiş... Kendisine çok teşekkür ederim.
Mim konusu 7 maddede kendinizi anlatmak. İnsanın kendisini anlatması da zor oluyor ya...

1-) Ev işi yapmaktan nefret ederim. Keşke bu işleri yapacak her evde bir robot olsa...

2-) Birine haksız olduğu halde kolay kolay yüzüne söyleyemem çok içime atarım. Bu huyuma sinir oluyorum ama yinede içime atıyorum.

3-) Her kadın gibi bende gezmeyi ve alışverişin her türlüsünü çok seviyorum. Ama en çok eşim ve kızım ile gezmeyi çok seviyorum.

4-) Dikmeyi ve örmeyi çok seviyorum, bugün başladığım hemen bitsin istiyorum bu yönümle de sanırım çok sabırsızım.

5-) Karanlıktan çok korkarım, sanki oradan üzerime bir canavar atlayacakmış gibi gelir. 2 saniyede odaya kaçarım yada wc.ye gidene kadar bütün ışıkları yakarım.

6-) Doğumdan sonra iyice duygusallaştım. Küçük Emrah filmini 10. defa seyretsem bile ağlarım. Düşünün yani :))

7-) Birde masa başı sohbetlerini çok seviyorum, şöyle bütün aile oturalım sabahlara kadar sohbet edelim, kimsenin uykusu gelmez. Anlatacak konumuzda hiç bitmez.


Bu 7 madde bana yetmeyecek sanırım. Burada sonlardırsam iyi olacak. Bende bu mim kabul ederlerse...

Göndermek istiyorum.
Hadi bakalım birde sizin nasıl biri olduğumuzu öğrenelim.
Kolay Gelsin...

24 Ocak 2010 Pazar

Kızımın Kabanı

Bu kaşe kumaştan 4 metre aldım.
Hem kendime, hem kızıma kaban yapıyorum. O kadar parçalı ki birden kendimi puzzle yapıyor gibi hissettim. İkimizin kabanlarının yüzü bitti, şimdi sıra astarlamaya geldi.

Ceplerini üstte çalışıyoruz, zaten orjinal modelinde de öyle, sadece biraz etek boyunu uzattık, soğuklarda bacaklarını sarsın diye.

Kabanlarımız bitince analı-kızlı bir fotoğraf çekip eklerim artık. :))

Elimde o kadar çok iş varki hangi birini yapsam diye düşünmekten başıma ağrı giriyor.
Birde havalar böyle soğuk olunca insanın canı iş yapmakta istemiyor. Biraz tembellimiyim bu aralar, yoo hayır... Ama üstümde öyle bir yorgunluk var işte...
Neden acaba?
Havadandır, havadan!

19 Ocak 2010 Salı

Yılın ilk karına örgü şapka ve boyunluk yakışır.

Sabah kalktığım zaman bir baktım kar yağmış, gerçi yağmışta denemez sadece yerlerde biraz tutmuş, öğlene doğru pek karda kaldı denemez. Kızım ilk defa kar gördü bugün, heryeri bembeyaz görünce de şaşırdı, ilk defa eline kartopu alıp oynadı. Çok hoşuna gitti ama dışarıda fazla da tutamazdım. Bu fotoğrafta bugünün hatırası oldu bize. Ve hemen masaüstü resmi olarak ayarladım, çokta hoş durdu....




Bende yeni ördüğüm şapka ve boyunluğumu hemen taktım tabi.
Fotoğraflar biraz acele ile çekildiği için biraz kötü çıkmış bir ara onları tekrar yenilerim. Flaş patladığı için rengi tam çıkmamış.

Hem şapkamı hem atkımı 2 ipi birbirine katarak ve şiş ile ördüm. Şapkam da yaprak modeli var, ilk öğrendiğim modellerdendir kendisi. Boyunluğumu ise lastik olarak yaptım. Yani 1 düz, 1 haroşa örerek. Atkı kolayda şapka büyüdükçe şişlerde bir ağırlık oluşuyor, ilmekler fazla geliyor.



Birde örgü çiçek yerine fiyonk yaptım kenarına. Ama fotoğrafta rengi çok koyu çıkmış. Gerçeğinde daha bir hoş duruyor. Bu günlükte benden bu kadar, işler beni bekliyor :))

17 Ocak 2010 Pazar

Badem Şal Modeli

Bu şalı bitireli çok oldu ama bir türlü fotoğraflayamadım.
İlk başta biraz karışık geldi ama arttırma yerlerini ezberleyince insan gözü kapalı yapacak duruma geliyor. Biraz uzun oldu gibi :)

Şalı alize iple ve 5 numara tığ ile nazik nazik ördüm, yumuşacık oldu.




Hem kışın hemde serin yaz akşamlarında kullanabilirim bu şalı.
Aslında bu şalın gerçek modelinde uçları biraz daha farklıylı, ben daha sade yaptım. Modelin şemasını buradan bulabilirsiniz. Uçtan başlayarak artarak gidiyor. Şemanın linkini verdim ama yinede yakın çekim fotoğrafladım, yapmak isteyen varsa kolay gelsin. Birde gri renkte yapıyorum, dikişlerden fırsat bulup bitirebilirsem onuda yayınlarım.

14 Ocak 2010 Perşembe

Simli Bluz

Simli pullu mullu şıkır şıkır bir bluz.
Kalıbı Burdanın 2008/05 dergisinden çıkarmıştım. Pulu falan yoktu biraz hareket katsın diye dikelim diye karar aldık. Birde kalıp boyu kısa geldi. Eteğini ikiye katlayıp çalışmışlar ama benim boyum biraz uzun olduğu için tek kat bıraktık, yoksa göbeğim açıkta kalabilirdi :))
Üstte duruşu çok rahat, hele kolları acayip rahat, varmı yokmu belli değil.

Çok az kumaşım kaldı, kızıma basit bir bluz dikmek için kolları sıvadım, olduğu kadar artık ona da yapıcaz. Yoksa benim bluzu elbise niyetine giymeye kararlı cadı :))


Elimdeki çanta ise aslında bir cüzdan. Ama o kadar hoşuma gitti ki el çantası yapmaya karar verdim. Hani hep mallar çin malı deriz ya, bende bu cüzdanı pazardan çinlilerden aldım. Yarım yamalak Türkçeleri ile pek tatlı konuşuyorlardı. 6 liraymış, hemen alıverdim. Baya sağlam birşeye benziyor bakalım bana ne kadar dayanabilecek.

9 Ocak 2010 Cumartesi

Basit Ahşap Raf

Küçük çocuklu bayanlar özelliklede kız çocuğu annesi olan bayanlar, makyaj malzemelerini çocuklardan saklamak zorunda kalıyor. Yoksa aldığımız hiçbir şeyi kullanamıyoruz 2 saniye gibi kısa bir sürede kırıp dökebilmek gibi yetenekleri var çocukların. Bende 3.5 yaşındaki bir kız çocuğı annesi olarak kozmetik malzelerimi koyacak yer bulamıyordum. Çekmece olsun, makyaj çantaları olsun benim kızın elinden hiçbir şey kurtulamıyordu. En sonunda yüksek bir yere basit bir raf yapmaya karar verdik.


Makyaj masamın üzerinde raf olmadan önceki hali

2 adet raf demiri ve ona uygun büyüklükte ahşap raf parçası


Mobilyalarıma uyan aynı renk bulamadık ama olsun bunlarda işimi görüyor sonuçta. Orta boy raf demirinin tekinin fiyatı 2 lira. Eşim ahşap raf parçasını demire uygun olarak 5 liraya kestirmiş. Bu rafın bana maliyetini 9 liraya geldi. Rafı kendimiz monte ettik.



İşte rafın monte edilmiş hali

Ve kullandığım malzemeleri üzerine dizdim.

İlk önce raf büyük geldi gözüme keşke daha küçük parça kestirseymişik dedim. Sonra malzemeleri üzerine dizmeye başladıkça küçük bile geldi.

Şimdi kızımın kolay kolay ulaşamayacağı bir yerde rahat rahat duruyor malzemelerim. :))



8 Ocak 2010 Cuma

Dostluk Bildirimi




Sevgili blogcu arkadaşım http://begonvilliev.blogspot.com/ ve http://kekcafe.blogspot.com dostluk bildirisi yazısında bana da yer vermiş. Ne kadar mutlu oldum ne kadar duygulandım anlatamam. Birbirini tanımayan insanların verdiği değerler daha mı falza oluyor acaba, yada şöyle diyelim dostluk sadece yan yana oturmak değil sanal da olsa birbirinin yanında olabilmek, birşeyler paylaşabilmek, anlaşabilmek, mutlu olmak yada onunla birlikte hüzünlektir bence.

O kadar çok blog varki hepsinden ayrı ayrı birşeyler öğreniyorum. Hatta birşey almak istersem ilk önce bloglarda arattırıp yazılan konuyu okuduktan sonra karar veriyorum. Blogların hayatımda bazı şeyleri yönlendirdiğini düşünüyorum. Her blog kendi içinde bir hazine gibi bence, buradan bütün blog yazarlarına bende teşekkür ediyorum...

Benimde bu bildiriyi başka arkadaşlarıma göndermem gerekiyor.
Bu bildirimin kuralları : Dostluğumuzu ilan etmek için bir yazı yaz ve on arkadaş seç. Onların bloglarını ziyaret et ve bilgi ver.

İşte burası gerçekten çok zor oluyor, kimseyi ayırt edemiyorum.
Çoğu arkadaşımı dolaştım ve çoğuna bu bildirim gitmiş.
Bende herkese armağan ediyorum....

7 Ocak 2010 Perşembe

Pembeli Elbise

Buradaki yazımda pembe kumaştan elbise dikicem diye yazıp modelini vermiştim. En sonunda elbisemi giyip fotoğraflayabildim. Göğüs altından 3 sıra lastik çalıştığım için oturup kalkarken kasma falan yapmıyor, o yönden benim için çok rahat oldu yani. Göğsü benim gibi çocuklu biri için fazla açıktı, eğilip kalkarken rahat olmam için onu biraz kapattık. Kollarına da pervaz yerine yine lastik çalıştım. Hatta kalıbı 38 olmasına karşı o kadar büyüktü ki arkasındaki fermuara bile gerek yoktu yani... Ama elbise o kadar rahatki anlatamam, belki düz renkten bir tane daha çalışabilirim :))



Daha önce diktiğim çalışmalarıda en kısa sürede çekip eklerim inşallah. Kurstan saat 15:00 gibi çıkıyorum eve gelip kızımı alana kadar saat 16:00 oluyor ev işi falan derken bir bakıyorum karanlık çökmüş. Akşam yemeğinden sonra da kızımla ilgileniyorum. Bana keyif yapmak için pek vakit kalmıyor yani.

Birde dostluk bildirim yazım var ama onuda sanırım yarın yayınlarım.

6 Ocak 2010 Çarşamba

Cocostar Kurabiye

Geçen gün kurabiye tariflerine bakarken cocostar kurabiye tarifine rastladım, hiç yapmadığım için tarifi bir kenara yazıp hemen o gün yaptım. Tarifi http://sofraozlemi.blogspot.com/2008/04/coco-star-kurabiye.html bloğundan aldım.



Cocostar Kurabiye
Malzemeler
1 kahve fincanı kakao
2 yumurta (birinin akı iç malzemesine)
250 gram margarin
2 kahve fincanı pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilin
Aldığı kadar un
İçine:
1 su bardağı hindistancevizi
1 su bardağı purda şekeri
1 yumurtanın akı (İç malzeme için ayrılan konacak)

Yapılışı:
Un dışında tüm hamur malzemesini karıştırın. Unu azar azar ekleyerek yumuşak bir hamur elde edin. Ayrı bir kapta hindistancevizi, yumurta akı ve şekeri karıştırın. Hamurdan küçük parçalar kopartarak iç malzemeden koyarak hamuru istediğiniz gibi kapatın. Kapalı yeri alta gelecek şekilde yağlı kağıt serili tepsiye dizin. (Yada hamuru açıp içine malzemeyi koyup rulo şeklinde sararak kesebilirsinizde, bir dahaki sefere öyle yapmayı düşünüyorum böyle tek tek yapmak biraz zaman alıyor.)
180 dereceli fırında kurabiyeleri pişirin... 15 Dakika gibi bir süre yetiyor. Ben yetmez diye 20 dakikadan fazla tuttum biraz sert olmuşlar.
Evde fazla çukulatam yoktu, benim kızın sütlü çukulatalarından birini eritip çay kaşığı ile üzerine sürdüm :)) Siz bitter kullanabilirsiniz yada evde ne varsa...

...Afiyet olsun...

4 Ocak 2010 Pazartesi

Kumaşlarım ve Modellerim

İşte kurs için aldığım kumaşların bazıları, kumaşların her birini alırken kafamda bundan elbise bundan gömlek olur diye almaya başladım, bir baktımki kucağım kumaş dolmuş.
Şimdiden modellerini buldum bile... Hatta bazı modellerde değişiklik yapıp öyle çalışalım dedik.
Kurs hocamızda öyle tatlı bir insanki her şeye olur diyor, bizi hiç kırmıyor. Lokum gibi hatun :))

Üst sıradaki pembeli kumaşa alttaki cepli elbiseyi çalışıyorum. Modeli Burda dergisinin 2008/05 sayısına ait. Önden sarkan kurdeleyi istemediğim için lastik geçmeye karar verdik. Ve yakası bana göre açık olduğu için biraz kapatarak çalıştık. Sadece yaka pervazı ve etek uçları kaldı onlarıda tamamlayabilirsem en kısa sürede yayınlarım artık.


=================================================
Ve yine aynı sayıdan bu bluzun kalıbını çıkarttım, yalnız kemerine kumaşım yetmedi kemersizde olur sanırım. Onuda üstteki yıldız ile işaretlediğim simli kumaştan yapmayı düşünüyorum.

====================================================



Ve bu takılarda kısa günün karı...
Tanesi 50 kuruş olunca tekrar tekrar fiyat sorup 6 tane bende aradan kaptım, hepsine 3 lira ödedim. Gerçi alerjim var pek takamıyorum ama almadanda edemiyorum işte...