30 Aralık 2010 Perşembe

2011 Kapımda mı ?


2011 Kapımda mı ?
Koca bir yılı daha evire çevire devirdik mi?
Geriye ne kaldı acaba?
Mutluluk...
Arkadaş...
Hüzün...
Huzur...
Sağlık...
Başarı...
Para...
Aşk...
İş...
??????????
Artık geriye ne kaldıysa kaldı !!!

Zaman ne kadar çabuk akıp gidiyor böyle, tutmanın imkanı var mı?
2010 yılı içinde neler yaptım, hayatıma neleri kattım ve de çıkardım...
Bunun hesabını tutmanın manası varmı acaba?
Acaba yeni yıla yeni umutları karşılayarak mı girsem...
2011 yılına nasıl başlasam nereden başlasam...
Yeni umutlar, yeni hayatlar...

Düşün... Düşün! Düşün?

Sanırım yeni yıl mesajımı klasik olarak tamamlayacağım kısa ve öz olacak bu sefer....

Yeni yılda bütün isteklerinizin gerçek olması dileklerim ile...
...Mutlu Yıllar...

Pratik Ispanak Doğrama Yöntemi


Ispanak doğramanında pratiği mi olurmuş demeyin...

Fotoğraflardan da görüldüğü gibi oluyor. Ben ıspanakları hangi gün aldıysam o gün muhakkak köklerini temizleyip bir güzel yıkarım sularını süzdürdükten sonra kullanacağım kadarını buzdolabı poşetlerine ayırıp hemen dondurucuya kaldırırım. Böylece ıspanaklarım aldığım günkü gibi yemyeşil kalır. Genelde 2 poşete ayırırım aldığım hafta birini ertesi hafta diğerini kullanırım, dolapta çok durunca vitamini gidiyormuş sanırım.

Neyse...

Çıkardığım poşeti tencerenin içine yerleştiriyorum plastik kap olunca elimden kayıyor :))
Sonra ahşaptan sağlam bir spatulam var bununla ıspanakları kenarından başlayarak kırıyorum. (Büyük bir bıçakta olabilir) Büyüklüğünü ne kadar istersem ona göre kırıyorum, ıspanaklar buzlu olduğu için kuru yaprak gibi çıtır çıtır kırılıyorlar. Artık kullanıma hazırlar.

Eğer sizde aldığınız ıspanağı o gün kullanmayacaksanız bu yöntemi deneyin derim. Dolabın bir köşesine attığımız ıspanaklar iki gün sonra canlılığını yitirir. Ve doğraması benim anlattığıma göre daha zordur artı heryer daha fazla batıyor.

29 Aralık 2010 Çarşamba

2010 Lise ve Önlisans KPSS Sonuçları Açıklandı



Herkesin merakla beklediği sonuçlar en sonunda açıklandı.

İşimiz hayatımız hep sınavlara bağlı, eğer sınavı güzel bir şekilde verip yüksek bir puan tutturduysan ne mutlu sana... İstediğin puan gelmedimi diğer sınava kadar sinir stres seni bekler çalış babam çalış...

Umarım bu sınavda herkes beklediği puanı almıştır. Puanını merak edenler ösym'nin sitesinden tc kimlik numarası ve başvuruda verilen aday şifrelerini girerek buradan öğrenebilirler.

Not: Fazla yüklenme sebebi ile site açılmayabilir...

28 Aralık 2010 Salı

Kışın Bitki Kurutma Yöntemi



Aslında bitkileri taze olarak tüketmek en doğrusu ama hemen tazesini bulamadığım zaman kurutulmuş olanlarda çok işe yarıyor, özelliklede maydanoz. Maydanoz kaparıldığı zaman çok fazla dayanamiyor ve gün geçtikçe yeşilliğini ve canlılığını kaybediyor. Eğer sizinde alıp kullanamadığınız nane ve maydanozunuz varsa bu kış gününde kurutmak için benim uyguladığım yöntemi deneyebilirsiniz.

Bitkilerimi güzelce yıkadıktan sonra suları gitsin diye süzgece alıyorum. Temiz bir havlunun üzerine yapraklarını saplarından ayırıyorum eğer havlum çok nemli değilse bununla birlikte buzdolabına kaldırıyorum, ama bitkiler çok su bırakmışsa ince bir tülün üzerine yerleştirip öyle kaldırıyorum. Dolabı açtıkça arasıra aktarıyorum ortalama 2 hafta sonunda ufalanacak hale geliyorlar. Ama ben ufalamadan muhafaza ediyorum kullanacağım zaman elimde ufalıyorum böylece kokuları daha keskin oluyor.

Genelde nane ve maydanozu çorbalarıma, bitki çaylarıma ve pağaçalarımın içinde kullanıyorum. Benim için gerçekten çok pratik oluyor.

Biberiye, defne, adaçayı yaprağı gibi bitkileride bu şekilde kurutabilirsiniz. Bu kurutma yöntemi güneşte kurutma yöntemine göre daha basit ve yaz kış uygulanabilir. Ve kurutulan bitkiler hem tozdan hemde böcekten korunmuş oluyor. Bazıları bitki kurutmak için üzerini kapatacak kadar tuz koyup ağzı kapalı bir kovanozda bekletirler. Eğer sizinde kurutmak için bir yönteminiz varsa bizimle paylaşın...

27 Aralık 2010 Pazartesi

Videolu Aplike Yapımı


Sewing:
How To Appliqué A Baby Bib

Dikişe yeni başlayanlar ve kıyafetlerine kolay şekillerde aplike yapmayı düşünenler için güzel bir video. O kadar da zor görünmüyor...
Özellikle düz renkteki çocuk kıyafetlerine yapacağınız aplikelerle onları renklendirebilir. Kendi kıyafetinizde ki aplikelerle zevkinizi yansıtabilirsiniz.

DERACINE BIONEM Yoğun Nemlendirici Vücut Losyonu




Bu aralar cildim için kullandığım kozmetik ürünlerini yavaş yavaş değiştiriyorum. Kışın gelmesiyle birlikte benimde cildimde değişiklikler oluyor ve kendini iyiden iyiye kuruluğa bırakmaya başladı. Özellikle yüzüm ve sudan çıkmayan ellerim daha fazla neme ihtiyaç duyuyor. Yüzümdeki pullanmalardan kurtulmak için yoğun nemlendirme etkisine sahip olan bir kreme ihtiyacım vardı. Daha önce deracine güneş losyonunu aldığımı burada anlatmıştım. Onu kullandıktan sonra memnun kalarak nemlendiricisinide almaya karar verdim.

DERACINE BIONEM Yoğun Nemlendirici Vücut Losyonu 200ml bu uzun bir süre kullanabilirim demektir. Pompalı olması bakımından kapaklı kremlere göre daha hijyenik. Diğer yağlı kremlere benzemiyor losyon olması bakımından hafif bir kıvamı var. Nohut tanesi kadar aldığınızda yüzünüzü nemlendirmek için yetiyorda artıyor. Çok hafif rahatsız etmeyecek kadar bir kokusu var, kokusunu ben beğendim. Nemlendirme özelliği benim gibi kuru bir cilde göre gerçekten çok başarılı sabah sürdüğüm de akşama kadar yenileme ihtiyacı duymadım. Ve kullanmaya başladığım günden beri cildimdeki pullanmalarda yok oldu cilteki su kaybınıda önlüyor. Üzerinde tüm cilt tipleri içindir yazıyor.

İÇİNDEKİLER: (Bu bölüm kendi sitelerinden alınmıştır.)
Bal : Cilt bakımında eski Mısır'da ilk kez Kleopatra tarafından keşfedilmiş olan bal, tabiattaki en güçlü antiseptiklerden biridir. Cildin florasını etkili bir şekilde düzenlerken cilt hücrelerini besler, yeniler ve ciltteki deformasyonu onarır. Aynı zamanda cildi yumuşatır ve nemlendirir.

Zeytinyağı
Kayısı Çekirdeği Yağı
Tatlı Badem Yağı
Soya Yağı

Yağı Bu 4 bitkisel yağ, cilt yüzeyinde koruyucu bir tabaka oluşturur ve su kaybını önler. Böylelikle cilt doğal nemini koruyarak esneklik ve yumuşaklık kazanır.

Panthenol : Dermokozmetikte kullanılan en güçlü nemlendirici vitaminlerden biridir. Dış etkenlerden dolayı yıpranmış ve hassaslaşmış cilde yoğun bakım sağlarken derinin yenilenme sürecini hızlandırır ve elastikiyetini arttırır.

Allatoin : UV ışıma etkisi ile oluşan tahrişi yatıştırır, hücre yenilenmesine destek olur ve cildin bariyer fonksiyonunu güçlendirir.

Hidrolize süt proteini : Aminoasit ve protein içeriğiyle cilt hücrelerini besler, yeniler ve oluşan hasarı onarır.

Vitamin E : Güçlü antioksidan özelliğiyle hücre yenilenmesine yardımcı olur, cildi güneşin zararlı etkilerine karşı korur.

25 Aralık 2010 Cumartesi

3 Boyutlu Örgü Çiçek Yapımı



Bu çiçeğin yapımı normal tığ işi gibi sağdan sola gitmiyor. Yolunu şaşırmış gibi bir sağa bir sola gidiyor. Şimdi böyle okuyunca nasıl yani diyebilirsiniz ama yapmaya çalışınca sanırım beni daha iyi anlayacaksınız.
Yapım aşamalarının daha iyi anlayabilmeniz için numaralar ekledim. Numaraların açıklamasını yazarak anlatmaya çalıştım.

1-) ilk önce 5 tane zincir çekip halkamızı oluşturuyoruz.

2-) Daha sonra üçlü çıkartarak ve aralarına 2 zincir çekerek kafesi oluşturaya başlıyoruz.

3-) 10 adet kafes yaptıktan sonra 3 zincir çekip gerideki trabzanın üzerine batıyoruz. (Burada ipin daha düzgün olması için arkasını çevirerek örebilirsiniz, 1 adet trabzandan sonra örneğe devam etmek için de öne çevirilmelidir.)

4-) Oluşturduğumuz bölümün üzerine 5 adet üçlü olarak trabzan yapıyoruz.

5-) 5.li trabzanımızı yaptıktan sonra hemen altındaki kafesi oluşturduğumuz trabzana geçiyoruz. Ve 5 adet daha onun üzerine yapıyoruz. Toplamda 10 adet olacak böylece çiçek yavaşça kıvrılmış oluyor.

6-) Alt bölümede trabzanları yaptıktan sonra örneği sabitlemek için dolguları yapmaya başladığımız başlangıç noktasına ilk trabzanın dibine batıyoruz.


7-) Her bir kafesin üzerine böyle yaparak devam ediyoruz. Çiçeğin şekillenmeye başladığını görebilirsiniz.


8-) Ve çiçeğimizin bitmiş hali...
Umarım anlaşılıyordur en yalın hali ile ancak bu kadar anlatabiliyorum. Böyle şeyleri bakarak değil uygulamaya geçerek öğrenmek aslında en kolayı. Bence bir taraftan bakıp okuyun bir taraftanda elinizde tığ ve yün yavaş yavaş yapmaya çalışın.


Çiçeğin yapımını öğrendikten sonra kullanım alanları size kalmış. Benim gibi broş olarak kullanabilirsiniz. Taç yapabilirsiniz, kabanınıza yada diğer kıyafetlerinize aksesuar olarak kullanabilirsiniz, şapkanızın kenarına takabilirsiniz. Yani canınız bu çiçeği nerede görmek isterse oraya ekleyebilirsiniz.

Daha öncede 3 boyutlu kelebek yapmıştım
onada
buradan bakabilirsiniz.

24 Aralık 2010 Cuma

Kırmızı Terlik



Yılbaşında herkes kırmızı birşeyler alır, bu genelde giyimlerde geçerlidir. Ama ben gittim kendime kırmızı terlik aldım :)) Aslında kendim için değil banyoda kullanmak için aldım bu terliği. Plastik olduğu için çok yumuşak ve uzun süre dayanabilecek yapıda.

Herkesin ayağında bu crocs terlikleri görmeye bıktık ama ben daha yeni edindim. Çok hoş bir kokusu var çilekli sakız gibi kokuyor oldukça yumuşak ve hafif ayağınızda hissetmiyorsunuz bile. Birde iç yapısı benekli olduğu için yürürken bir nebzede olsa ayaklarınıza masaj yaparak kan dolaşımının hızlanmasını sağlıyor. Üzerindeki ufak delikler sayesinde ayaklanız nefes alıyor.

Markası Tigerline kendi sitelerinde terliklerinin tanıtımını parfümlü, kaymaz, yumuşak, konforlu olarak tanımlamışlar gerçekten de öyle... Kullandıkça keşke daha önce alsaymışım dedim. Ayaklarında sürekli terlik bulunduranlara bu tarz terlikleri artık bende tavsiye ediyorum :))

23 Aralık 2010 Perşembe

Alacakaranlık Efsanesi:Yeni Ay



Yarın akşam fox tv.de saat 22:30 Alacakaranlık Efsanesi ikinci serisi Yeni Ay var, izlememiş olanlara duyrulur.

Gerçi ilk 3 bölüm sinamaya uyarlanıp internetteki yerini çoktan almıştı, bende bütün bölümlerini netten seyretmiştim şimdi 4. bölümü bekliyorum o da 2011 kasım ayında vizyona girecekmiş. Nete düşmeside 4-5 ayı bulur sanırım.

Daha önce alacakaranlık serinin kitaplarını alıp buraya eklemiştim. En güzel hikaye 4 kitap olan şafak vaktinde bulunuyor. Neyse fazla söze gerek yok netten bulduğum fragmanıda ekliyorum.

alacakaranlık serisinin 2. filmi yeni ay fragmanı | izlesene.com

22 Aralık 2010 Çarşamba

İster Dikiş Dik İstersen Masa lambası Olarak Kullan



Küçük dikiş makinalarına alternatif olarak bir makina daha üretmişler.
Şu dizanyna bakarmısınız ne kadar şık duruyor.
Efendim bu makina çelik ve plastikten üretilmiş. Hem dikişinizi yapıyor hemde kapağını kapattıktan sonra masa üzerindeki yerini lambaya devrederek devam ediyor. Böylelikle makinayı nereye kaldırsam derdi biterek odanıza hoş bir dekor katmış oluyorsunuz.

Elektrikle çalışıyor, ayaklı adaptör ile istediğiniz dikiş hızına siz kendiniz ulaşabiliyorsunuz. Farklı renk seçenekleri de mevcut.

Küçüklüğü bakımından ne kadar kullanışlı olur bilemem benim makinam bunun 2 katı olduğu halde ben bile tam verim alamıyorum. Ev tipi makinalar sanayi tiplerine göre yarım devirle çalıştığı için sanırım bu çeyrek devirle çalışıyordur :)) İlk makinasını böyle küçük birşey alıp 5-6 ay içinde bozduğum için böyle mini makinalarını tavsiye etmiyorum, özelliklede benim gibi tv. de görüp almışsanız. Sadece ince kumaşları dikebiliyorsunuz, kalın kumaşlarda istediğiniz verimi alamıyorsunuz.
Ama buna benzer bir gece lambamın olmasını isterdim tabi ki de... Görüntü açısından şık durduğu kesin...


20 Aralık 2010 Pazartesi

Baykuşlu Yastık

Bu aralar pek dikiş dikmiyorum ama doğum yapacak akraba ve arkadaşlara hediye olarak birşeyler dikmek istedim. Nette arama yaparken Morinek'in yaptığı bebekler için alt açma setlerine rastladım kendisinden de izin alarak doğum yapacak akrabamıza hediye olarak bunları dikmeye karar verdim. Kendisi bu setlerin satışını da yapıyor almak isteyen olursa kendisiyle iletişime geçebilirler.


Göz kararı fotoğraflara bakarak ilk önce yastık şablonu çıkarmaya çalıştım ama kanatları biraz ufak tutmuşum dönüşlerde benimde başım döndü sürekli bir potluk... Ufacık kanatlar çileden çıkardı beni kenarlarından çıt alıyorum yinede düzgün durmam diye inat ettiler. Bende en sonunda bir güzel ütüyü basıp üzerinden spor dikişi geçiverdim. Yastık kılıfı olduğu için ve bebeklerde kullanılacağı için yıkanması açısından kolaylık sağlasın diye arkasından giriş yeri bıraktım.

Bu baykuşuda geçen sene yapmıştım. Yapılışını Maria'nın bloğunda görmüştüm. O altına çubuk tarçınları yerleştirmişti ama ben iğnelik olarak kullanıyorum, bir ara kızım da oyuncak olarak kullanmıştı, çok küçükmüş baykuşun annesini yaparsam ona, daha iyi olurmuş cadıya bak sen sipariş veriyor :))
Neyse Maria'nın bloğunda el emeği o kadar güzel işler varki muhakkak inceleyin derim.

18 Aralık 2010 Cumartesi

Yüzük Yastığı


Artık söz, nişan ve evliliklerde yüzükler tepsi içinde değilde son günlerde moda olan yastıkların üzerinde geliyor. Görsel açıdan daha zengin durduğuna hemfikiriz sanırım. Yakında yüzük takacaklar için değişik bir seçenek olabilir, hemde kendi el emeğinizin üzerinden kendi yüzüğünüzü takmanızın keyfini çıkarırsınız.

Burada bu güzel yastığın nasıl yapıldığı adım adım anlatılmış. Ben bu yastığı yaparım diyenler incelemeye başlayabilirler. Yastığın yapımı için o kadar çok dikiş bilmeye gerek yok, sadece üzerindeki gülleri yapmak belki biraz zaman alabilir, ama bu uğraşta değer diye düşünüyorum.

Yüzükleri taktıktan sonrada yastığı evinizin uygun bir köşesine koyarak hem dekorunuza şıklık katıp hemde bu güzel günü hatırlamak için bir hatıranız olur, e fena mı olur ? :)))


17 Aralık 2010 Cuma

Videolu Çocuk Patiği Dikimi

Kış geldi hemde çok fena geldi...
Bu soğuk havalarda hasta olmamak için ayakları üşütmemek lazım özellikle de çocukların hasta olmaması lazım. Net.te kızım ve yeni doğum yapacak arkadaş ve akrabalara dikmek için araştırma yaparken bu çocuk patiği videosuna rastladım. Daha önce çocuk patikleri yayınlayıp linklerini vermiştim ama böyle görsel bir video bulmuşken de paylaşayım dedim.


Sewing:
How To Sew Baby Shoes

Tabi birde videoda dikilen bu patiğin kalıbı lazım. Onu da ekliyorum, daha büyük halinin çıktısını almak için üzerine tıklayabilirsiniz.

16 Aralık 2010 Perşembe

Cindy'nin Moda ve Makyaj Hikayesi'inden Hediye


http://cindy-makeupstory.blogspot.com hem yeni yıl yaklaşırken hemde bloğunun açılış şerefine çok güzel bir hediye seti veriyor. Sizde benim gibi kaçırmak istemiyorsanız şöyle alalım.

14 Aralık 2010 Salı

GIVENCHY Peeling


Bu peeling bana hediye olarak geldi. Ciltteki ölü hücreleri ve kirleri arındırıyormuş. Hiç kullanmadığım bir ürün olduğu için ilk önce bileğimin iç tarafına deneme yaptım alerji yapmadığına karar verdikten sonra güzelce yüzümü temizleyip ne kadar işe yarıyor diye hemen baktım.

Yapısı krem değilde şeffaf renkli jel. Yüzünüze yaymaya çalışırken içindeki mikropartiküller harekete geçiyor, derinin üzerinde pamuğa benzeyen bir madde oluşuyor. İlk başta bunu cildimden çıkan ölü hücre sanmıştım ama düzenli olarak yüz temizliği yaptığım için bu kadar çıkamayacağını düşündüm, bence bunlar jelin kendinden kaynaklanıyor.

Hafif bir parfüm kokusu var çiçek kokularına benziyor. Cilde bu jelle peeling yaptıktan sonra ciltte bir yumuşama oluyor sanırım içinde bir miktar krem var. Tüm cilt tiplerine uygun olarak üretilmiş net.te satış fiyatı 7-10 TL olarak değişiyor.

Sonuç olarak ben bu peelingten memnun kaldım fiyatının uygun olduğunuda düşünürsek gözünüze çarparsa alın sizde deneyin derim.

11 Aralık 2010 Cumartesi

Kavak Yelleri'nde ki Mine'nin Şapkasının Yapılışı

Ortala

Ne hikmetse insan oğlunun gözüne hoş gelen şeyi isteme gibi bir dürtüsü var. Bende kavak yellerindeki minenin şapkasını çok beğenmiştim ama hiçbir yerde bulamadım ne satışlarda benzer bir model vardı ne de markalı ürünlerde... Belkide gözümden kaçtı kim bilir. Sadece burada bir model vardı oda benim aradığım değildi. Özellikle örgü olan şapkaların markalı olması ve kışında gelmesiyle birlikte 35-40 Tl arası olduğunu gördüm.(Bunlar makul fiyatlar daha yüksek olanları bile varmış, en sonunda ben yapıp satıcam :)) ) En sonunda minenin şapkalı bölümünü bularak önden ve arkadan iki fotoğraf yakaladım sonra da şöyle bir inceleyerek nasıl yapılabilmiş olacağına dair fikir yürütüp işe koyuldum.


Efendim sizde benim gibi bu şapkayı beğendiyseniz boşu boşuna net.te aramayın gelin ben size anlatayım.
Başının çevresini saracak bir biçimde dikdörtgen olarak örüyoruz.
Ben model olarak 2 ters 2 düz olarak ördüm fotoğraftaki gibi çizgili dursun istedim.
Daha sonra bu dikdörtgenin uçlarını birleştirerek kare gibi bir şekil elde ediyorsunuz. Dikilen bu bölüm arkada kalacak.
40 adet zincir çekip ucuna istediğiniz büyüklükte ponponları yapıp zincirlerin ucuna ekliyorsunuz.
Şapkanın tepe kısmı diyelim biz bu bölümüne anladığım kadarı ile dikilmemiş, altı eşit parçaya ayrılarak bu noktalardan yaptığımız zinciri geçirip büzüyoruz. (Ben belli olsun diye dört yerden göstermelik olarak iğne ile tutturdum)Şapkamız tamamdır.


Daha sonra ön kısmına süs olarak zıt renkte küçük 4 adet düğme dikilmiş aslında ben büyük düğme düşünüyordum ama orjinal modele şimdilik sağdık kalayım dedim ve bende düğmelerimi küçük boy seçtim. Ve örnek çok düz bir model olduğu için 4 eşit aralıkta bir aynı ipi geçirerek fiyonk gibi bir görünüm verdim.


Aslında ponponları sevmedim olmasada olur yani, zaten kendim kullanırsam eğer çıkarmayı düşünüyorum ama birine hediye edersem birgün ponponları ile birlikte veririm.

Aslında şişlerimi biraz daha ince seçmem gerekiyormuş ama idare eder gibi duruyor şapka neyse ki yumuşacık oldu.

Basit bir şekilde anlatmaya çalıştım umarım açıklayıcı olmuştur.





Yeni Projelere Açık Olan ?


lilacsmell düşünmüş ve blogların tanıtımı için yeni bir proje başlatmış. Bu projede her hafta bir blog tanıtmaya karar vermiş bence güzel düşünülmüş bir proje. Aynı uygulamayı bazı bloglar yapıyorlar ama onlara katılmak istiyorum diye bunun gibi yorum bırakamıyorsunuz kendileri seçiyorlar.
Eğer sizde bu projede bloğunuzun adı geçsin istiyorsanız bloğuna uğrayarak katılımcı olarak yorum bırakabilirsiniz.

6 Aralık 2010 Pazartesi

Tuzluktan Kokulu Mini Vazoya

Eğer evde çocuğunuz varsa eşyalarınızın kaybolması kırılması daha fazla bir ihtimaldir. Benim kızımda tam 4 adet tuzluğumun kapağını kaybetti belki kapaklar bir yeden çıkar diye hep mutfak çekmesinde beklettim baktım bulamıyorum bende içine kokulu bitki koyarak odama renk katmak istedim.
Üzerine süs olarak koyduğum tesbih ağacı tohumu, yerden toplarken bile hesap veriyorum... Tabi ben topluyorum ya komşu teyzede bir merak ???

--Nergiz kızz napıcan o tohumları?

__Bilmiyorum, sanırım süs olarak kullabilirim.

--Kız onlar tesbih tohumuu... Tesbih yap onlardan sen, sübhaneke çekersin. Süsmüş ayy... (dudak büküyor) başka bir şey olmaz onlardan.

__ (iç ses )Zevk benim değil mi istediğimi yaparım, tabi yüzüne söylemek sıkıyor :))


Bu resimdeki çiçek ise akasya ağacından, kokusuna dayanamayarak bir tutam araklanmıştır. Babanne kapısının önünde olduğu için tabi kimseye hesap verme gibi bir problemim yok. O kadar güzel kokuyor ki, tabi kuruyunca kokusu falan kalmadı ama evimde doğadan bir parça bulunması beni mutlu ediyor.

Gelelim malzemelere:
Tuzluk şişesi
Koku olarak vanilya
Vanilya ya uygun kurdele

Ufak dekor taşı

Tesbih tohumu



Dekor taşlarını tuzluklar devrilmesin diye en alta yerleştirdim, sonra kurdelalarını bağladım, içine vanilya ve lavanta kokularımı yerleştirdim ve üzerine tamamlayarak aksesuarlarımı da yerleştirdim tamamdır... Böyle fotoğrafta pek romantik durmasada odama çok güzel ayak uydurdular. İçindeki kokular ise odayı kaplıyor... Miss gibi kokuyorlar.

Bundan sonra kapağı kaybolmuş tuzlukları ne yapabilirim diye düşünmek yok, sizde sevdiğiniz kokuları içine yerleştirerek odanıza koku ve renk katabilirsiniz...

4 Aralık 2010 Cumartesi

DERACINE Güneş Losyonu

Çenemden geçirdiğim ufak bir ameliyat sonrası yeni bir güneş koruyucu arayışına girmiştim. Hem korusun hemde ameliyat yerime alerji yapmasın diye net.ten bitkisel olan koruyucuları araştırdım en sonunda"Deracine Güneş Losyonu SPF 30" karar verdim. Yetkili eczacıları araştırdım buradaki eczacılarda bulamayınca yeğenime sipariş verdim. (Tamamen bitkisel değil.)

Geçen gün elime ulaştı 200ml olması bütün bir sene yetecek gibi görünüyor, yalnız pompalı olmasaymış sanki daha iyi olurmuş çevir çevir bir türlü anlaşamadık pompayla ne inatçı çıktı ama sonunda yenik düştü :))

Daha önce bunları kullanıyordum. Avon marka olanlar cildimi yakıyordu(özellikle ameliyat bölgesini yakıyor ve kaşıntı yapıyor), oriflame yi kızım için almıştım mavi mavi oluyorum bir süre için, seba med ise çok yoğun kıvamlı yedirene kadar canım çıkıyordu.

Gelelim deracine olana...
Ne çok kıvamlı nede çok sıvı orta kararda bir kıvamı var parfüm kokusu yok ama kendine has bitki kokusu var. Tene dağılımı güzel benim cildim kuru olduğu için yağlı durmadı zaten üzerinde "yağlı his bırakmaz parlama yapmaz" yazıyordu bu konuda benden tam puan aldı. Dışarı çıkıp 2 saat kadar dolaştım tabi hava çok sıcak olmadığı için terleme yapıp akmadı bakalım bunu sanırım sıcak yaz aylarında öğrenebilicem. Krem değilde losyon olması ciltte beyaz bir tabaka da yapmıyor. Cildimde şimdilik yanma ve kaşıntıda yapmadı. Ayrıca tüm cilt tiplerine uyum gösteriyormuş eşimde kullanabilir demek ki.

Birde Deracine Bionem Yoğun Nemlendirici Vücut Losyonu siparişi verdim oda haftaya ancak elimde olur. Cildim kuru olduğu için güzel bir nemlendirici istiyordum güneş losyonunu alınca markası farklı olmasın birbirine uyum göstersin diye vücut losyonu da varken almak daha akıllıca olur diye düşündüm.

Umarım memnun kalırım...



1 Aralık 2010 Çarşamba

Çerçeve Kitaplık

Hep çerçevelerle resim asacak değiliz ya, işte değişik bir fikir.
Nette dolaşırken karşıma çıktı çok hoşuma gitti yapılacaklar listeme bunu da ekliyorum.
Bu çerçevelerden yapacaksın 5-10 tane asimetrik olarak duvara monteleyeceksin odana değişik bir hava katacaksın.


İçine yerleştireceğiniz sadece kitap değil vazo yada süs eşyası, şamdan falan da olabilir. Sadece tek renk yada odanın renklerine göre gökkuşağı renginde de boyanabilir çerçeveler.

Net.te satışı var. Zaten fotoğrafı da sitenin kendisinden aldım. Merak eden varsa buradan bakabilir.